2 Temmuz 1993’ten Bugüne Alevi Örgütleri… Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya ile konuştuk…

Ayhan Yalçınkaya kimdir?

Ayhan Yalçınkaya, 1964 doğumlu, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde “Siyasal Düşünce Tarihi ve Siyaset Bilimine Giriş“ dersleri verirken, Üniversitelerde Barış talebinde bulunan akademisyenlerin tırpanlandığı, bilim ,demokrasi ve insanlık adına pek çok değerin yok edildiği bir dönemde hiç durmadan karşı çıktı, göğüs gerdi ve konuştu. 2017 yılında çok sevdiği öğrencilerinden ve akademiden bir nevi “zoraki emekli“ olmakla birlikte, ayrılmak zorunda bırakıldı.

Bu konuda da sözü hocamıza bırakalım: Yayımlanan 686 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Ankara Üniversitesi’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 23, İletişim Fakültesi’nden 16, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nden 12 olmak üzere toplam 72 akademisyen ihraç edildiği gün, Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya kürsüye çıktı ve şunları söyledi:

“Çeşitli akademisyen arkadaşlarımızın barış talebiyle attığı bir imza ile başlayan ve içinde bulunduğumuz süreçte KHK’larla açık bir akademik tasfiyeye dönüşen günümüzde, tüm üniversitelerin başında olduğu gibi, özel olarak ve çeşitli özel biçimlerde, fakültemizin başında da kara bulutlar dolanmaktadır ve bu bulutların ne zaman dağılabileceğine ilişkin herhangi bir öngörüde bulunmanın imkanı bile tartışmalıdır. Bu süreç içinde anabilim dalımız öğretim üyelerinden Prof. Dr. Alev Özkazanç ve ÇEEİ bölümünden Prof. Dr. Gülay Toksöz, içinde bulunduğumuz, karşı karşıya ve maruz bırakıldığımız koşullardan ötürü emekli olmak zorunda bırakılmışlardır. Biz onları elbette emekli saymıyoruz ve elbette aramızda olmaya devam edecekler. Ancak yine de ortada resmi, formel bir gelişme var ve bu gelişmeyi de yok sayamıyoruz. Sanki böyle bir gelişme yokmuş gibi, onların sessizce emekli edilmelerine de seyirci kalmamak adına, onlar için, küçük bir etkinlik düzenlemiş bulunmaktayız. Bu koşullarda kontrolümüz dışında gelişen olayların yarattığı kaygılar içinde boğulmak yerine, işimizi en iyi biçimde yapmaya devam etmekten gayrı bir imkanımız yoksa eğer, biz de bunu yapacağız. İşimiz, tam bu anda susmak değil, daha çok konuşmaktır.”

Toplumun hızla değiştiği ve bunun yarattığı sarsıntı içinde, toplumsal değerlerin ve inanç sistemlerinin erozyona uğradığı bir dönemden geçiyoruz. Hayat görüşlerimizi ve düşüncelerimizi her yönüyle sorgulamak zorunda bırakan zor günlere maruz bırakılıyoruz. Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya, Alevilikle ve insanlığımızla ilgili araştırma ve yazılarında bizlere ışık tutan üslubuyla sözünü ettiğimiz sorunların basit olmadığını ortaya koyuyor. O, mutlaka gelişmelerin toplumsal çerçevesini çiziyor ve bize lafı eğip bükmeden aktarıyor. Tıpkı akademide bir bilim insanı ciddiyetiyle yaptığı gibi, o coşkun ırmak akmaya devam ediyor…

Fotocredit: Gazete Yolculuk

7/7